Anne sütü mücizesi mamaya karşı….

       Bebekler neden ağlar?  Bu soruya verilecek cevaplar eminim çok fazladır. Emmek istediği için, kucak istediği için, gazının çıkarılmasını istediği için, karnını doyurmak istediği için .... Bu cevapların hepsi doğrudur. Amaç isteğe doğru cevap verebilmektir. Fakat, sebep ne olursa olsun sadece ıngalama sesi çıkartan bir bebeğin dilini çözmek ve o anda ne istediğini anlamak doğar doğmaz  mümkün değildir. Anne ve bebeğin birbirini tanıması için zaman gerekmektedir.

Bebeklerin  iletişim şekli nedir?

Bebekler iki şekilde bizlerle iletişim kurarlar, biri ağlamak diğeri de emmek. İnsan hayatının 0-28 günü yenidoğan dönemi, 29 gün - 1 yaş ise bebeklik dönemi olarak ifade edilir. Bu dönem özelliği de  Oral dönem olmasıdır. Çünkü insanoğlu doğduğunda ağzı ile gerçekleştirdiği davranışlarla bir tür kendini gerçekleştirir. Bu nedenle bizlerle kurduğu iletişim ağız yoluyladır.

Bebeğiniz doğduğunda neye ihtiyaç duyar?

Anne kokusuna, anne temasına, anne memesi ile buluşmaya ve emmeye ihtiyaç duyar. Anne temasına ihtiyaç duyarlar, anne kokusunu tanımak için, anne sıcaklığında ihtiyaç duyarlar kendini güvende hissetmek için, emmeye ihtiyaç duyarlar sadece karın doyurmak için değil anne sütünü getirmek için.

 

Peki bizler ne yapıyoruz? Bebek her ağladığında “aç bu aç” diyerek anne sütünün yetmediğini düşünüp biberon maması vererek onu sakinleştirmeye çalışıyoruz. Aslında, emerken anne sütünden ne kadar miktarda aldığını görsek içimiz rahatlayacak ama anne memesi şeffaf olmadığından içindeki miktar görünmüyor yada herhangi bir sayaç yok. Böyle olunca, emdikten sonra bebeğin verdiği tepkilere göre anne sütünü ya beğenmiyoruz yada göklere çıkartıyoruz. Aslında şu unutulmamalı ki; her anne miktar ve içerik olarak kendi bebeğinin ihtiyacı kadar süt üretir. Sizin 30 ml olan anne sütünüz başka bir annenin 100 ml sütüne eş değer olabilir.

Doğumdan sonra ilk günler için anne sütü yerine mama verilmemesi için bilinmesi gereken 5 altın kural:

  1. Doğumdan sonra ilk 15 gün adaptasyon sürecidir. Bebeğiniz kilo kaybeder, ödem atar. Süt yetmediği için değil bu beklenen fizyolojik bir süreçtir. Doğum kilosunun %10 u kadarını kaybetmesi her bebekte beklenir. Hedef 15 günlükken doğum kilosuna geri gelmesidir.

  2. Doğumdan sonra 40 gün annenin lohusalığa adaptasyon sürecidir.  Annede  süt hormonlarının aktif çalıştığı, fizyolojik süreçler olduğu kadar hormonal dalgalanmalardan dolayı duygusal bir süreçtir. Anneyi desteklemek ve annelik konusunda cesaretlendirmek ona iyi gelecektir. Bu nedenle, bebek ziyaretine giden daha önce anne olmuş bayanların kendi emzirme efsanelerini yeni anneye anlatmaları bazen cesaret kırıcı ve moral bozucu olabilir.

  3. Bebeğin kan şekeri düşer endişesi: Bebeğiniz 2500 gr altında yada 4000 gr ın üzerinde değilse sadece emzirerek bebeğinizin kan şekerini normal düzeyde tutabilirsiniz. Diğer durumlarda doğum yaptığınız hastanedeki çocuk doktorunuz takip planını sizden önce yapmış olacaktır.

  4. Sarılık olur endişesi: Doğum sonra her bebek sarılık sürecinden geçer. Adı fizyolojik sarılık olan bu dönem normal gelişimde görülebilir bir durumdur. Önemli olan sarılık olması değil takip edilmemesidir. Sarılık olmasın diye alınacak herhangi bir önlem yoktur. Bunun için çocuk hekiminizin takibinde olması ve sizin sık sık emzirmeniz yeterlidir.

  5. Doğum kilosu düşük olduğu için daha çok besleme ihtiyacı:  Bebekler farklı doğum ağırlıkları ile doğarlar ve her bebek kendi doğum ölçülerine göre büyüme gelişme gösterir. Bebeğinizin kilosu düşük yada tam tersi daha kilolu bir bebeğiniz olduğu için daha fazla değil ihtiyacı kadar beslenmesi önemlidir.

Sütünüzün yetmediğini düşündüren ve sizi mama vermek için tuzağa düşüren belirtiler:

  1. Memeleriniz eskisinden daha yumuşak olması

  2. Bebeğinizin emme süresi daha kısa olması

  3. Memelerinizin küçük olması

  4. Bebeğinizin çok sık uyanması

  5. Bebeğinizin emdikten sonra biberonla süt içmeye devam etmesi

  6. “Süt inme” refleksini hissedememeniz ( Memenizden süt damlamaması)

  7. Yüksek miktarda süt sağamıyor olmanız

Sütünüzün yettiğini gösteren en önemli 3  belirti:

  1. Aylık ölçümlerindeki beklenen kilo alımının gerçekleşmesi

  2. Günlük en az 4 ya da daha fazla  idrarlı bez sayısı

  3. Günlük 20-25 gr tartı alımı

Doğum  sonrası anne ve bebek için bir adaptasyon süresi olduğu unutulmamalı, bebeğiniz her ağladığında açlık ile ilişkilendirerek, emzirmek yerine bilinçsizce mama vermekten kaçınılmalıdır. Anne ve bebek birlikte bu işi başarabilirler ki, başaramayan anne ve bebek yoktur, desteklenmeyen anne ve bebek vardır. İşi anneye, bebeğe bırakıp, bu muhteşem ikiliye destek olmak yeterlidir. .

 

Emzirme Haftanız Kutlu Olsun

Özgen ERDENİLGEN

Ebe